- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Ellerime bıraktığın kalbi, bir serçe ürkekliğiyle taşımalıydım. Oysa ben, rüzgâra kaptırdım, bir anlık gölgeye, bir kuruntunun içine düşerek… Beklediğin sokaklarda zaman susmuş, ayak izlerin bir duanın içinde kaybolmuştu. Sen sessizdin, yalnızca sevgini sunarak bekleyen bir ağaç gibi, kökleri sabırla toprağa sarılmış. Ama ben, dalgaya kapılmış bir yaprak gibi, kendimi şüpheye savurdum. Sessizliğini okuyamadım, yüreğindeki sabrı göremedim, sevgini tereddüte gölge ettim. Şimdi zamanın gerisinde, avucuma düşen pişmanlıkla, kalbini tekrar emanet almaya cesaretim var mı bilmiyorum. Ama biliyorum ki, bir özür, bir dokunuş, bir içten bakış belki tekrar yeşertebilir bizi.