Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kendi Kendime Yaslanırken

Emanet

Ellerime bıraktığın kalbi, bir serçe ürkekliğiyle taşımalıydım. Oysa ben, rüzgâra kaptırdım, bir anlık gölgeye, bir kuruntunun içine düşerek… Beklediğin sokaklarda zaman susmuş, ayak izlerin bir duanın içinde kaybolmuştu. Sen sessizdin, yalnızca sevgini sunarak bekleyen bir ağaç gibi, kökleri sabırla toprağa sarılmış. Ama ben, dalgaya kapılmış bir yaprak gibi, kendimi şüpheye savurdum. Sessizliğini okuyamadım, yüreğindeki sabrı göremedim, sevgini tereddüte gölge ettim. Şimdi zamanın gerisinde, avucuma düşen pişmanlıkla, kalbini tekrar emanet almaya cesaretim var mı bilmiyorum. Ama biliyorum ki, bir özür, bir dokunuş, bir içten bakış belki tekrar yeşertebilir bizi.

Sevmek Varken

Sevmek dışında hiçbir şey dokunmasın ruhuma, Nefretin karanlık kıvrımları uzak olsun, Öfkenin sert rüzgarları sönsün içimde, Sadece sevmek, ışığın diliyle konuşmak istiyorum. Bir süredir kayıp öfkem, Bir süredir silik nefretin gölgesi, İstemem bir daha var olsun, Sevmek yeter bana, Gül rengi bir sabah gibi büyüsün içimde. Düşlerim temiz, bulutlar kadar hafif, Kelimelerim huzurdan dokunsun, Yalnızca iyi düşünmek, Yalnızca iyi olmak… Kaos uzakta, unutulmuş bir masal, Ben mutluluğu çağırıyorum, Bir zirve gibi serin ve özgür, Bir gökkuşağı gibi kucaklayıcı. Sevmek varken neden kirlenir insan, Neden yüklenir kinle taşan bir gece? Bırak, sevmek olsun her şey, Bırak, ışık dokunsun yüreğimize… Nights in White Satin - The Moody Blues

Koca Çınarların İzinde

  Koca koca çınarlar, göğe başkaldıran, Kökleriyle geçmişe, dallarıyla yarına uzanan. Bir gün sessizce eğildiler toprağa, Gövdeleriyle, yapraklarıyla kucakladılar karanlığı. Ama gitmek miydi bu, gerçekten gitmek? Her bir yaprakları, rüzgarda yeniden dirilmek... Bize bıraktıkları, unutulmaz anılar, Dilden dile dolanan efsane şarkılar. Bir akşam, sıcak bir çay oturmasında, Fısıldarlar eski bir gramofon plağında. Bir düğünde, kahkahaların arasında, Ya da bir yalnızlık gecesinde, yıldızlı bir masada. Onlar gittikçe, yankıları büyür; Bir film karesinde, sahnelerden süzülür. Bir şarkının notasında yüreğe dokunur, Göz pınarlarını ıslatan bir hatıra olur. Toprak oldular belki, ama kaybolmadılar. Her adımda, her nefeste bizimle varlar. Bir çınarın gölgesi gibidir hatıraları, Hem serinlik, hem sıcaklık taşır yarına. Koca çınarlar… devleşen ruhlarıyla, Kendi hikayemizin köşelerinde saklılar hala. Ne zaman bir şarkı çalsa eski bir radyoda, Ne zaman bir gülüş yankılansa boş bir salonda, Onlar g...

Sessizlikte Büyüyen Sevda

Her sabah bir “günaydın” düşer ekrana, Geceye uzanan bir umudun ilk adımı gibi, Kelimeler sessiz, ama yankısı büyük, Sözler dokunmasa da kalplere, Bir sevda başlar, adı konulmamış. Gün boyu süren sessizlik, Sonsuz bir sabırla korur bizi, Ne bir soru, ne bir haber, Ama yine de bilirim, Oradasın, hep bir yerlerde. Sonra gece gelir usulca, Karanlık çökerken yeniden filizlenir hasret, Bir “iyi geceler” düşer ekrana, Bir yıldız gibi, sessizliğin içinden parlar, Ve o an yeniden büyür sevda. Ne el ele tutuşuruz, ne göz göze geliriz, Ama her harfte bir dokunuş saklı, Görünmez bir bağ örülür aramızda, Her gece yeniden başlayan, Ve sabaha kadar süren bir masal gibi. Bu nasıl bir sevgi, nasıl bir özlem, Ne konuşuruz ne unuturuz birbirimizi. Sessizliğin ortasında büyür filizler, Ve her gece, Bir “iyi geceler”le yeniden doğar sevgimiz.

Yeniden Doğar mı?

Kırılmış dallarımız, Kurumuş köklerimizin sessiz çığlığı. Bir zaman yeşerttiğimiz bahar, Şimdi rüzgârla savrulan yapraklar. Ne ellerimizde çare kaldı, Ne de gözlerimizde bir umut. Yaralarımızdan sızan hüzün, Her adımda yeniden kanatıyor bizi. Ben sana tutunamadım, Sen bana sarılamadın. İki yalnız ruh, Aynı yangının külleri içinde. Bir daha yeşerir mi bu toprak, Kırık bir kalpten bahar doğar mı? Gözlerimde sakladığım yaş, Senin kelimelerinde yankı bulur mu? Yorgun kalplerimizle yeniden, Bir köprü kurabilir miyiz uçurumlara? Belki de yol başka yere çıkacak, Ama bil ki her darbemizden bir iz kalacak. Hadi son bir kez, Son bir umut ekelim bu toprağa. Ya filizlenir bir mucizeyle, Ya da bu defa tamamen koparız

İçimdeki Sessizlik

 Yazın ortasında kışın içinde Dondurucu bir rüzgar gibi Uzaklaşmak istiyor, Bensiz bir yerde, Adımlarını benden uzaklaştırmak… Bense, ateşin üstünde üşürken Elleri olmadan ısınamıyorum, Bir adım ileri gidemiyorum, Zihnimde sıkışan göğsüm, Nefesim, kararmış bir tünel gibi. Ve her şey, Bir kopuşun sessiz yankısı gibi Yavaşça siliniyor, Birbirimize dokunamadıkça Zaman, yavaşça eriyor, Bir uzaklaşma, bir yavaşça kayboluş, Beni içimde kaybolan bir boşlukla bırakıyor.

Geceye direniş

Seni seviyorum, Öyle seviyorum ki geceye direniyorum. Uyku beni esir almak istiyor, ama direniyorum. Her bir suskunluğunda, gözlerin gözlerime değdiğinde, kelimelerin sustuğunda seni seviyorum. Yağmurun sesine kulak veriyorum, bana seni getiriyor sanki. Her damlasında bir harfin yankısı, her ıslaklığında bir hatıranın izi. Seni yaralarımı aç diye değil, ama bana sen lazımsın diye seviyorum. Bir kadın gibi, suskunluğuna isyan eden bir kadın gibi seviyorum. O sessizlik ki beni de susturur, ama şiirler yaratır. Hangi satırına dokunsam, hangi harfinde duraksasam, bir yangın olur kelimelerim. Seni, geceye ve yağmura direnerek seviyorum. Beni esir almak isteyen uykuya inat, gözlerimi kapatmayarak seviyorum. Sana rağmen, senin her suskunluğunda, bir şiir gibi seviyorum.