Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kendi Kendime Yaslanırken

Kendi Kendime Yaslanırken

  Arzu’yum ben… İnsan kalabalıklarından çok, kendi içimin dar sokaklarında yürürüm. Biraz susarım, biraz düşünürüm, ama en çok kendimi toplarım o sessiz kıvrımlardan. Gün bazen güzel başlar, içimde bir mavi uğultu, hani saks mavisi gibi, geceye daha varmadan parlayan… Sonra biri gelir, bir söz söyler, bir gündelik telaş dokunur omzuma ve ben yine o eski Arzu olurum; güçlü, dirençli, ama içi hâlâ su gibi dalgalanan. ‘Kimsin ki haddini biliyorsun,’ der bazen içimdeki ses, ‘Kimsin ki bu kadar istiyorsun?’ Olsun. Ben de bilirim; insan bazen kendine en çok orada yaklaşır: Yorulduğu yerde. Saklandığı yerde. Kendine dokunduğu o ince, narin yerde. Sporla güçlenen omuzlarım var ama yüreğim hâlâ ince bir çizgide yürür. Bir şeylerden kaçmam, ama bir şeylerin üzerime geldiğini hissedersem durmayı da bilirim. Ve yine de… Rüzgârı hissederim. Kendimi. Küçük bir ışığı bile büyütecek kadar iyileşmeyi, inanmayı bilirim. Ben Arzu’yum. Bir şey biterse yeniden denerim, bir kapı kapanırsa yeni bir pence...

Rüzgârın Konuğu

İçimde bir atlı var, tozlu yolları sever. Rüzgârın dilinden anlar, özgürlüğü kendine yoldaş eder. Ennio çalınca, ruhumu dizginleyen ne varsa düşer. Ben, kendi ufkuna yürüyen bir kovboyum meğer… The wild horde- Ennio Morricone

...MIYIM?

(Ulaşamayan bir değerin, yalnızlığın ve kırılmanın sessiz sorgusu) Kimsin sen? Neden bu kadar çok istiyorsun hayattan? Kiminle yarışıyorsun gecenin ortasında? Yalnızlığın koynunda, yorgun bir kalp gibi çarpıyor içindeki sızı— mutlu sandığın yerde en keskin mutsuzluğa düşüyorsun. nerede o eski yangın? sen değil miydin kendi küllerinden mavi bir ateşle doğrulan? içinde sakladığın o kor nasıl oldu da böyle üşüdü? oysa isterdim ki bir mektup gibi gelesin insana; uzun yolların yorgunluğunu taşıyan, açıldıkça çoğalan, sustuğunda bile söyleyen bir mektup… benim de bir mektup kadar değerim yok muydu? demek ki kelimeler bile yoruluyor insandan; hayat gibi, bazen ortasında kesilip kalan bir cümleye dönüyor. bir zamanlar aynı ateşe yaslanan iki beden vardı… şimdi düşünüyorum da: rüya mıydı o sahne? yoksa kaderin biraz dalga geçişi mi? belki de uzak durmalı insan… zor ulaşılan olmadan hiçbir kıymet anlaşılmıyor bu şehirde. Benden Sonra (Akustik) - Zeynep Bastık & Rıza Tamer