Ana içeriğe atla

Kendi Kendime Yaslanırken

Emanet


Ellerime bıraktığın kalbi,

bir serçe ürkekliğiyle taşımalıydım.

Oysa ben,

rüzgâra kaptırdım,

bir anlık gölgeye,

bir kuruntunun içine düşerek…


Beklediğin sokaklarda

zaman susmuş,

ayak izlerin

bir duanın içinde kaybolmuştu.

Sen sessizdin,

yalnızca sevgini sunarak bekleyen

bir ağaç gibi,

kökleri sabırla toprağa sarılmış.


Ama ben,

dalgaya kapılmış bir yaprak gibi,

kendimi şüpheye savurdum.

Sessizliğini okuyamadım,

yüreğindeki sabrı göremedim,

sevgini tereddüte gölge ettim.


Şimdi zamanın gerisinde,

avucuma düşen pişmanlıkla,

kalbini tekrar emanet almaya

cesaretim var mı bilmiyorum.

Ama biliyorum ki,

bir özür,

bir dokunuş,

bir içten bakış

belki tekrar yeşertebilir bizi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Önüm Arkam Sobeyim

Önüm, arkam, sağım, solum… sobeyim, Saklandım kendimden, bir ben bile göremeyeyim. Çıkmaz bir sokakta çaresizim, Adımlarım suskun, yüreğim derin sessizim. Yürüdüğüm yolda iz yok, yön yok, Bir hayal uğruna geçmişimle yan yana çok. Zaman susar, kelimeler donuk, Her sokak lambası, bir anıyı yakıp söndürür soluk soluk. Sobelenmiş bir çocuk gibi yüreğim, Kaçarken yakalanmış, ama hâlâ diriyim. Ve belki de en çok kendime yeniyim, Önüm, arkam… her yanım ben — sobeyim.                                    (Saklambaçla Gelen Nisan: Baharın Çocukluğa Açılan Kapısı)

Gözlerime bak

  Aklın karışırsa Gözlerime bak  Yönün kaybolursa  Gözlerime bak Titrerse için Gözlerime bak   Çaresiz kalırsan  Gözlerime bak Dünya Kararırsa Gözlerime bak Arzusuz kalamazsan  Gözlerime bak.

Kendine Yolculuk

Zamanla öğrendim; Bazen en derin sessizlik, Bir kalbin en gürültülü çığlığıdır. Kelimeler yorgun, Cümleler bitkin, Ama içimde dinmeyen bir fırtına var hâlâ. Alır da giderim başımı, Kendime dönerim. İnzivanın sessizliğinde Belki yeni bir ben saklıdır, Belki başka bir bahar… Francis Lai – Un Homme et Une Femme         

Büyük Evin Yalnız Cenazesi

 Her şey fazla fazla ev de  Kalabalık toplanmış Bu zamana kadar gelmeyen evlatlar Biri doktor, biri avukat, biri iş adamı Gelmişler sonunda baba evine Babalarının cenazesine Boş bir uğultu sonu görülmeyen salonda Diller de hayat şartları yoğun tempo  Ve bunun gibi daha niceler Baba artık toprak altında Demek ki varlığı gitti konusu da bitti      t. g. A