Ana içeriğe atla

Kendi Kendime Yaslanırken

Sevmek Varken

Sevmek dışında hiçbir şey dokunmasın ruhuma,

Nefretin karanlık kıvrımları uzak olsun,

Öfkenin sert rüzgarları sönsün içimde,

Sadece sevmek, ışığın diliyle konuşmak istiyorum.


Bir süredir kayıp öfkem,

Bir süredir silik nefretin gölgesi,

İstemem bir daha var olsun,

Sevmek yeter bana,

Gül rengi bir sabah gibi büyüsün içimde.


Düşlerim temiz, bulutlar kadar hafif,

Kelimelerim huzurdan dokunsun,

Yalnızca iyi düşünmek,

Yalnızca iyi olmak…


Kaos uzakta, unutulmuş bir masal,

Ben mutluluğu çağırıyorum,

Bir zirve gibi serin ve özgür,

Bir gökkuşağı gibi kucaklayıcı.


Sevmek varken neden kirlenir insan,

Neden yüklenir kinle taşan bir gece?

Bırak, sevmek olsun her şey,

Bırak, ışık dokunsun yüreğimize…


Nights in White Satin - The Moody Blues


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Önüm Arkam Sobeyim

Önüm, arkam, sağım, solum… sobeyim, Saklandım kendimden, bir ben bile göremeyeyim. Çıkmaz bir sokakta çaresizim, Adımlarım suskun, yüreğim derin sessizim. Yürüdüğüm yolda iz yok, yön yok, Bir hayal uğruna geçmişimle yan yana çok. Zaman susar, kelimeler donuk, Her sokak lambası, bir anıyı yakıp söndürür soluk soluk. Sobelenmiş bir çocuk gibi yüreğim, Kaçarken yakalanmış, ama hâlâ diriyim. Ve belki de en çok kendime yeniyim, Önüm, arkam… her yanım ben — sobeyim.                                    (Saklambaçla Gelen Nisan: Baharın Çocukluğa Açılan Kapısı)

Gözlerime bak

  Aklın karışırsa Gözlerime bak  Yönün kaybolursa  Gözlerime bak Titrerse için Gözlerime bak   Çaresiz kalırsan  Gözlerime bak Dünya Kararırsa Gözlerime bak Arzusuz kalamazsan  Gözlerime bak.

Kendine Yolculuk

Zamanla öğrendim; Bazen en derin sessizlik, Bir kalbin en gürültülü çığlığıdır. Kelimeler yorgun, Cümleler bitkin, Ama içimde dinmeyen bir fırtına var hâlâ. Alır da giderim başımı, Kendime dönerim. İnzivanın sessizliğinde Belki yeni bir ben saklıdır, Belki başka bir bahar… Francis Lai – Un Homme et Une Femme         

Büyük Evin Yalnız Cenazesi

 Her şey fazla fazla ev de  Kalabalık toplanmış Bu zamana kadar gelmeyen evlatlar Biri doktor, biri avukat, biri iş adamı Gelmişler sonunda baba evine Babalarının cenazesine Boş bir uğultu sonu görülmeyen salonda Diller de hayat şartları yoğun tempo  Ve bunun gibi daha niceler Baba artık toprak altında Demek ki varlığı gitti konusu da bitti      t. g. A