- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Koca koca çınarlar, göğe başkaldıran,
Kökleriyle geçmişe, dallarıyla yarına uzanan.
Bir gün sessizce eğildiler toprağa,
Gövdeleriyle, yapraklarıyla kucakladılar karanlığı.
Ama gitmek miydi bu, gerçekten gitmek?
Her bir yaprakları, rüzgarda yeniden dirilmek...
Bize bıraktıkları, unutulmaz anılar,
Dilden dile dolanan efsane şarkılar.
Bir akşam, sıcak bir çay oturmasında,
Fısıldarlar eski bir gramofon plağında.
Bir düğünde, kahkahaların arasında,
Ya da bir yalnızlık gecesinde, yıldızlı bir masada.
Onlar gittikçe, yankıları büyür;
Bir film karesinde, sahnelerden süzülür.
Bir şarkının notasında yüreğe dokunur,
Göz pınarlarını ıslatan bir hatıra olur.
Toprak oldular belki, ama kaybolmadılar.
Her adımda, her nefeste bizimle varlar.
Bir çınarın gölgesi gibidir hatıraları,
Hem serinlik, hem sıcaklık taşır yarına.
Koca çınarlar… devleşen ruhlarıyla,
Kendi hikayemizin köşelerinde saklılar hala.
Ne zaman bir şarkı çalsa eski bir radyoda,
Ne zaman bir gülüş yankılansa boş bir salonda,
Onlar gelir, oturur yanı başımıza,
Sessizce eşlik eder bir çay masasına.
Ve biz anlarız ki, çınarlar ölmez,
Sadece yeniden hayat bulurlar, ölümsüz sözlerde.
Her şarkıda, her hikayede, sonsuz hatıralarda,
Koca çınarlar yaşamaya devam eder bu dünyada.

Bu kadar güzel anlatmayı nasıl başardın. Gerçekten harikasın. Lütfen bizi bu denli güzel yazılarından mahrum etme. Arzu Hanım yeni yazılarınızı merakla bekliyorum.
YanıtlaSilNazik yorumunuz için çok teşekkür ederim. Tüm Türkiye yitip giden çınarlara üzülürken buna kayıtsız kalamazdım.
YanıtlaSil