Ana içeriğe atla

Kendi Kendime Yaslanırken

HAYATIMA DOKUNDULAR

         

Soğuk bir el sıcacık hayatıma dokundu
Küçücük beynim de tonlarca sorular
Ağırlığının altında ezildiğim düşünceler
Bu yaşta öğrendiğim bir sürü duygular...

Soğuk bir el sıcacık hayatıma dokundu
Ne olduğunu anlamadığım olaylar, olaylar
Koştukça daha da uzayan yollar
Karanlık odalar, kaybolan ben...

Soğuk bir el sıcacık hayatıma dokundu
Çok fazla gürültü var kafamda
Dilimin ucunda dökülmeyi bekleyen kelimeler
İçimde kendi ağırlığım kadar nefretim var beni boğan...

Soğuk ellerinizle dokunmayın sıcacık insanlara
İçinizde ki zehri tertemiz kalplere akıtmayın
Bırakın masumları, sevgiyi hak edenleri
Kendi ateşinizde kendiniz yanın yakmayın körpeleri...

    T.GÜL

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Önüm Arkam Sobeyim

Önüm, arkam, sağım, solum… sobeyim, Saklandım kendimden, bir ben bile göremeyeyim. Çıkmaz bir sokakta çaresizim, Adımlarım suskun, yüreğim derin sessizim. Yürüdüğüm yolda iz yok, yön yok, Bir hayal uğruna geçmişimle yan yana çok. Zaman susar, kelimeler donuk, Her sokak lambası, bir anıyı yakıp söndürür soluk soluk. Sobelenmiş bir çocuk gibi yüreğim, Kaçarken yakalanmış, ama hâlâ diriyim. Ve belki de en çok kendime yeniyim, Önüm, arkam… her yanım ben — sobeyim.                                    (Saklambaçla Gelen Nisan: Baharın Çocukluğa Açılan Kapısı)

Gözlerime bak

  Aklın karışırsa Gözlerime bak  Yönün kaybolursa  Gözlerime bak Titrerse için Gözlerime bak   Çaresiz kalırsan  Gözlerime bak Dünya Kararırsa Gözlerime bak Arzusuz kalamazsan  Gözlerime bak.

Kendine Yolculuk

Zamanla öğrendim; Bazen en derin sessizlik, Bir kalbin en gürültülü çığlığıdır. Kelimeler yorgun, Cümleler bitkin, Ama içimde dinmeyen bir fırtına var hâlâ. Alır da giderim başımı, Kendime dönerim. İnzivanın sessizliğinde Belki yeni bir ben saklıdır, Belki başka bir bahar… Francis Lai – Un Homme et Une Femme         

Büyük Evin Yalnız Cenazesi

 Her şey fazla fazla ev de  Kalabalık toplanmış Bu zamana kadar gelmeyen evlatlar Biri doktor, biri avukat, biri iş adamı Gelmişler sonunda baba evine Babalarının cenazesine Boş bir uğultu sonu görülmeyen salonda Diller de hayat şartları yoğun tempo  Ve bunun gibi daha niceler Baba artık toprak altında Demek ki varlığı gitti konusu da bitti      t. g. A