Ana içeriğe atla

Kendi Kendime Yaslanırken

Tamamlanmamış Gece


Saat gecenin bilmem kaçı,
Ben hala içimdeki titreyen kalbi,
Sızlayan bedeni yatıştırmaya çalışıyorum.
Uykuya dur diyorum,
Eksik bir şeyler var,
Geceye devam edemiyorum.
Tamamlanmadan uyuyamıyorum,
Sen olmadan arzu olamıyorum.

Yorumlar

  1. Donan zamanın harekete geçtiğini bildiğin andan itibaren tamamlanamayan her ânın akıp gittiğini göreceksin her biri ayrı ayrı sana uğrayacak ve bu bir ömür boyu böyle devam edecek

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar.
    Yine bir şiirinizle daha birlikteyim. Şiiri okudum. Üzerinde uzun uzun düşündüm. Biz burada sadece edebiyat sanatı türlerinden olan şiirlerimizi okumak ve çözmek için buradayız. Ben şiir okumaktan, yazmaktan, onların üzerinde düşünmekten, tahayyül etmekten zevk aldığım için buradayım. Diğer blog arkadaşlarımın sayfalarında da şiir paylaşıldığı zaman hemen o paylaşıma koşarım, ancak diğer konularda yapılan paylaşımlara pek öyle iştahlı bir şekilde girmem.

    Edebiyat türlerinden şiirin benim dünyamda çok ayrı ve müstesna bir yer vardır. Siz de benim blog sayfamı ziyaret edip, şiir etiketini seçerek kaleme aldığım şiirlerime göz atabilirsiniz, yorum yazmak zorunda değilsiniz, bir merhaba bile yeterli olur.

    Şiirinize gelince: Kaleme alıp bizlerle paylaştığınız güzel şiirleriniz için önce kaleminize, emeğinize, gönlünüze ve yüreğinize sağlıklar dilerim.

    Bir insanın sağlıklı bir şekilde uykuya dalabilmesi için hem bedenen ve hem de ruhen huzurlu ve sağlıklı olması gerekir. Dizelerinizde ilerleyen gecenin geç saatleri olduğu halde, hala uykuya dalamamış aşığın, maşukuna duyduğu ıstıraplar dile getirilmektedir. Uykuya dur demeseniz de, ne ruh ne de beden uykuya gark olamaz! Tamamlanmamış bir eksiklik var ve bu eksiklik aşığın maşukudur. Bunlar, karşılıksız iki aşkın özneleridir; gül ile bülbül gibidir. Kaleminize ve gönlünüze sağlık.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Her Günün Değerini Bil, diyorsak, o güne bir yorum bırakmak da fena fikir değil.
Yazıyla ilgili düşüncelerini duymak beni mutlu eder. :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Önüm Arkam Sobeyim

Önüm, arkam, sağım, solum… sobeyim, Saklandım kendimden, bir ben bile göremeyeyim. Çıkmaz bir sokakta çaresizim, Adımlarım suskun, yüreğim derin sessizim. Yürüdüğüm yolda iz yok, yön yok, Bir hayal uğruna geçmişimle yan yana çok. Zaman susar, kelimeler donuk, Her sokak lambası, bir anıyı yakıp söndürür soluk soluk. Sobelenmiş bir çocuk gibi yüreğim, Kaçarken yakalanmış, ama hâlâ diriyim. Ve belki de en çok kendime yeniyim, Önüm, arkam… her yanım ben — sobeyim.                                    (Saklambaçla Gelen Nisan: Baharın Çocukluğa Açılan Kapısı)

Gözlerime bak

  Aklın karışırsa Gözlerime bak  Yönün kaybolursa  Gözlerime bak Titrerse için Gözlerime bak   Çaresiz kalırsan  Gözlerime bak Dünya Kararırsa Gözlerime bak Arzusuz kalamazsan  Gözlerime bak.

Kendine Yolculuk

Zamanla öğrendim; Bazen en derin sessizlik, Bir kalbin en gürültülü çığlığıdır. Kelimeler yorgun, Cümleler bitkin, Ama içimde dinmeyen bir fırtına var hâlâ. Alır da giderim başımı, Kendime dönerim. İnzivanın sessizliğinde Belki yeni bir ben saklıdır, Belki başka bir bahar… Francis Lai – Un Homme et Une Femme         

Büyük Evin Yalnız Cenazesi

 Her şey fazla fazla ev de  Kalabalık toplanmış Bu zamana kadar gelmeyen evlatlar Biri doktor, biri avukat, biri iş adamı Gelmişler sonunda baba evine Babalarının cenazesine Boş bir uğultu sonu görülmeyen salonda Diller de hayat şartları yoğun tempo  Ve bunun gibi daha niceler Baba artık toprak altında Demek ki varlığı gitti konusu da bitti      t. g. A