Ana içeriğe atla

Kendi Kendime Yaslanırken

Anları Donduruyorum, Zaman Geriye Aksın

 
Zaman yine ters köşe oldu,

Anılar, her biri dağıldı, yerle bir oldu.

Düzeltmek, tamir etmek bir yana,

Ele bile gelmiyor.

İlmik ilmik işlediğim onca çaba,

Kime, niye, niçin bunca şans?

Bunca adım, boşa çaba.

Her biri artık sadece anıdan ibaret.

Arkaya dönüp bakıyorum,

Çocuksu bir gülümseme,

Elde kalan hatıralarla yetinme...

Gözlerimde bir ışık,

Ufuk çizgisini hizalamış,

Derin düşüncelerle anları hatırlıyorum.

İçim acıya acıya zamana karşı geliyorum,

İleriye gitmiyoruz.

Mutluluğun geride kaldığı o günlere,

Gülen masum gözlerin anılarına,

Anıları, anları donduruyorum,

Kalbim daha fazla acımasın diye.

Hep böyle kalması dileğiyle,

Her şeyin iyilikle, sevgiyle, arzuyla hatırlanması dileğiyle…


                                    Halil Sezai-Tuğçe- Seni Çektim İçime

Yorumlar

  1. Merhabalar.
    Blog sayfama bıraktığınız yorumunuza cevaben yazdığım yorumumdaki notu gördünüz mü?
    Selam ve saygı ile

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar.
    Şu alemde tek güç yetiremediğimiz olgu zamandır. Zamanın haricinde iyi kötü her şeye mukavemet gösterebiliyoruz, ama iş zamana gelince elimiz kolumuz bağlı çaresiz orada kalıveriyoruz. Zamanı, tek bir yerde durdurabiliyor ve dondurabiliyoruz. Orası neresi biliyor musunuz? Orası, fotoğraf kareleridir.
    Her şeyin iyilikle, sevgiyle, arzuyla hatırlanması dileğinize aynen katılıyorum. Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  3. anlar donmaya baslamissa bir defa, hareket halindeki dunya dahi bunun onune gecemez. muhtesem bir siir, muhtesem bir anlatim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Donup kalan o dünyada, çevremizde olup biten her şeye rağmen biz birbirimizi yaşıyoruz. Sadece seni görüyor, seni duyuyorum. Biliyorum… Hissediyorum… Ve yaşıyorum. Er ya da geç, olması gereken bu olacak.

      Sil

Yorum Gönder

Her Günün Değerini Bil, diyorsak, o güne bir yorum bırakmak da fena fikir değil.
Yazıyla ilgili düşüncelerini duymak beni mutlu eder. :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Önüm Arkam Sobeyim

Önüm, arkam, sağım, solum… sobeyim, Saklandım kendimden, bir ben bile göremeyeyim. Çıkmaz bir sokakta çaresizim, Adımlarım suskun, yüreğim derin sessizim. Yürüdüğüm yolda iz yok, yön yok, Bir hayal uğruna geçmişimle yan yana çok. Zaman susar, kelimeler donuk, Her sokak lambası, bir anıyı yakıp söndürür soluk soluk. Sobelenmiş bir çocuk gibi yüreğim, Kaçarken yakalanmış, ama hâlâ diriyim. Ve belki de en çok kendime yeniyim, Önüm, arkam… her yanım ben — sobeyim.                                    (Saklambaçla Gelen Nisan: Baharın Çocukluğa Açılan Kapısı)

Gözlerime bak

  Aklın karışırsa Gözlerime bak  Yönün kaybolursa  Gözlerime bak Titrerse için Gözlerime bak   Çaresiz kalırsan  Gözlerime bak Dünya Kararırsa Gözlerime bak Arzusuz kalamazsan  Gözlerime bak.

Kendine Yolculuk

Zamanla öğrendim; Bazen en derin sessizlik, Bir kalbin en gürültülü çığlığıdır. Kelimeler yorgun, Cümleler bitkin, Ama içimde dinmeyen bir fırtına var hâlâ. Alır da giderim başımı, Kendime dönerim. İnzivanın sessizliğinde Belki yeni bir ben saklıdır, Belki başka bir bahar… Francis Lai – Un Homme et Une Femme         

Büyük Evin Yalnız Cenazesi

 Her şey fazla fazla ev de  Kalabalık toplanmış Bu zamana kadar gelmeyen evlatlar Biri doktor, biri avukat, biri iş adamı Gelmişler sonunda baba evine Babalarının cenazesine Boş bir uğultu sonu görülmeyen salonda Diller de hayat şartları yoğun tempo  Ve bunun gibi daha niceler Baba artık toprak altında Demek ki varlığı gitti konusu da bitti      t. g. A