Ana içeriğe atla

Kendi Kendime Yaslanırken

Beyhude Ömür


Her bir lahza, yeni bir yük ile ezer beni,
Sükût edip işime dalmak isterim, amma bırakmazlar.
Kendi hırslarının kurbanı olan kimseler,
Mazluma gücü yettikçe yüklenir, zulüm ederler.
Beceriksizliklerini başkalarına isnad ile,
Vicdanlarının aynasını karartırlar.
Koca bir günü harcadım beyhude,
Neş’e ile yapacağım hayâllerimi bir kenara attım.
Geldiğim gibi uzandım yatağa,
Fakat uyku, bir nazlı peri gibi benden kaçtı.
Fikr-i perişanım susmaz,
Gözlerimden akan yaşlar bir türlü durmaz.
Şimdi bir nefese muhtacım, bir ân-ı râhat,
Bir sükûn ki gönlüme ilâç gibi dokuna…
Zihnimdeki fırtınalar diner mi, bilmem,
Lâkin bir ân dahi olsa, kendimden kaçsam

Yorumlar

  1. Merhabalar.
    Kendimizden yaptığımız anlık kaçamakların tadı, bizi aldatmasın ve rehavete düşürmesin. Çünkü, zihinler asla boş durmuyor; onlar üretmeye devam ediyor. Beyhude harcanan zaman, ziyandır.
    Daha çok şeyler söylenebilir, ama tadında bırakmak gerekir. Çok güzeldi. Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar olsun.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Söylediğiniz her bir cümle, hem düşündürücü hem de ilham verici. Zihnin durmaksızın üretmeye devam ettiği gerçeği, gerçekten de hayatımızı şekillendiren en önemli unsurlardan biri. Beyhude harcanan zamanın ziyan olduğunu hatırlatan sözleriniz, yazdıklarıma bir anlam daha katıyor.

      Yorumlarınızda hissettirdiğiniz içtenlik ve samimiyet, şiirlerime bambaşka bir değer katıyor. Güzel düşünceleriniz için minnettarım.

      Sil
    2. Merhabalar.
      Yazdığım yorumlarıma, cevab-i yorum aldığım zaman ben de size minnettar kalacağım. Blog paylaşımcılığı böyle bir şey. Şimdi sizin sayfanızı hiç kimse ziyaret etmese, kimse yorum yazmasa, siz belki şiir yazmaya devam edersiniz, ama buradaki paylaşımdan hiçbir ilham alamazsınız. Özellikle burada bir şiirinize yazdığım yorumun cevab-i yorumu çok bekledim ama, maalesef bir yorum yapmadınız.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil

Yorum Gönder

Her Günün Değerini Bil, diyorsak, o güne bir yorum bırakmak da fena fikir değil.
Yazıyla ilgili düşüncelerini duymak beni mutlu eder. :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Önüm Arkam Sobeyim

Önüm, arkam, sağım, solum… sobeyim, Saklandım kendimden, bir ben bile göremeyeyim. Çıkmaz bir sokakta çaresizim, Adımlarım suskun, yüreğim derin sessizim. Yürüdüğüm yolda iz yok, yön yok, Bir hayal uğruna geçmişimle yan yana çok. Zaman susar, kelimeler donuk, Her sokak lambası, bir anıyı yakıp söndürür soluk soluk. Sobelenmiş bir çocuk gibi yüreğim, Kaçarken yakalanmış, ama hâlâ diriyim. Ve belki de en çok kendime yeniyim, Önüm, arkam… her yanım ben — sobeyim.                                    (Saklambaçla Gelen Nisan: Baharın Çocukluğa Açılan Kapısı)

Gözlerime bak

  Aklın karışırsa Gözlerime bak  Yönün kaybolursa  Gözlerime bak Titrerse için Gözlerime bak   Çaresiz kalırsan  Gözlerime bak Dünya Kararırsa Gözlerime bak Arzusuz kalamazsan  Gözlerime bak.

Kendine Yolculuk

Zamanla öğrendim; Bazen en derin sessizlik, Bir kalbin en gürültülü çığlığıdır. Kelimeler yorgun, Cümleler bitkin, Ama içimde dinmeyen bir fırtına var hâlâ. Alır da giderim başımı, Kendime dönerim. İnzivanın sessizliğinde Belki yeni bir ben saklıdır, Belki başka bir bahar… Francis Lai – Un Homme et Une Femme         

Büyük Evin Yalnız Cenazesi

 Her şey fazla fazla ev de  Kalabalık toplanmış Bu zamana kadar gelmeyen evlatlar Biri doktor, biri avukat, biri iş adamı Gelmişler sonunda baba evine Babalarının cenazesine Boş bir uğultu sonu görülmeyen salonda Diller de hayat şartları yoğun tempo  Ve bunun gibi daha niceler Baba artık toprak altında Demek ki varlığı gitti konusu da bitti      t. g. A