- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Hayat bir mücadele.
Ve bu mücadelede çoğu zaman durmayı bilmezsek, hayat bizi bir şekilde durdurur.
Hem de en beklenmedik anda, en zor yoldan...
Konfor alanımızdan çekip alarak.
Zannediyoruz ki hep daha fazlasını yaparsak kazanacağız.
Daha çok çalışmak, daha çok koşturmak, hep ayakta kalmak...
Ama unuttuğumuz bir şey var: Bedenin de, ruhun da bir sınırı var.
Yeterince yorulmadık mı?
Yeterince nefes almadan çabalamadık mı?
Bu yorgunluğa bir dur demenin zamanı gelmedi mi?
Durmak, vazgeçmek değildir.
Aksine; bazen durmak, daha güçlü bir dönüşün ilk adımıdır.
Mücadele hep orada olacak.
Ama sen dinlenmiş, toparlanmış ve yenilenmiş olarak geri döndüğünde,
işte o zaman gerçekten kazanmaya başlarsın.
Kendine iyi bakmayı erteleyen herkese…
Bazen güçlü olmak, durmayı bilmektir.
Hayat, güneş gibi. Durmaksızın kendi yörüngesinde hareket eden, kimi zaman bulutların arkasına saklanan ama asla durmadan hız kaybetmeden ve ortasından şaşmadan bir yol tutan. Kimi zaman ısıtan ve bazen de doğsa dahi adına kış güneşi denen ayazı getiren. Ama asla durmayan seyri seferinden bir mil dahi taviz vermeyen hayat. Hayatta mola vermekler yoktur, tıpkı güneş gibi.
YanıtlaSilHayatın temposunda kaybolan ruhlara adeta bir mola çağrısı gibi. Güçlü olmanın sadece devam etmek değil, gerektiğinde durup yeniden başlamak olduğunu hatırlatıyor. Gerçek zaferin, dinlenip yeniden doğan bir güçle geldiğini çok güzel anlatmışsın
YanıtlaSil